A. İbrahim
Etken Madde(ler): Lisinopril
Piyasa Şekilleri: 20 mg: 28 tablet, 5 mg: 28 tablet, 10 mg: 28 tabletlik blister ambalajlarda.
Kullanım Şekli: Günde tek doz olarak uygulanmalıdır. Esansiyel Hipertansiyon: Esansiyel hipertansiyonu olan ve diüretik kullanmayan hastalarda, başlangıç dozu 10 mg'dır. Çoğunlukla etkin idame dozu 20 mg'dır. Renal yetmezliği olanlarda, diüretik tedavisinin kesilmesi sözkonusu olmayan hastalarda, hacim ve/veya tuz azaltması yapılan hastalarda ve renovasküler hipertansiyonu olan hastalarda başlangıç dozu düşük tutulması gerektiğinden 2.5-5 mg ile tedaviye başlanmalıdır. Diüretik Tedavisi Alan Hastalar: Tedaviye başlandığında semptomatik hipotansiyon oluşabilir. Zestril ile tedaviye başlamadan 2-3 gün önce diüretikler kesilmelidir. Kesilmesi mümkün olmayan hastalarda tedavi, günde 5 mg ile başlanmalıdır. Renal Yetmezlikte: Kreatinin klirensi 70-30 ml/dak ise 5-10 mg, 30-10 ml/dak ise 2.5-5 mg, 10 ml/dakikadan az ise 2.5 mg doz ile başlanmalıdır. Kan basıncı kontrol altına alınana dek ya da maksimum 40 mg/gün'e kadar dozaj artırılabilir. Renovasküler Hipertansiyon: 2.5-5 mg'lık düşük bir dozla başlanması önerilir. Dozaj kan basıncı yanıtına göre ayarlanır. Konjestif Kalp Yetmezliği: Dijital ve/veya diüretikler ile uygun şekilde kontrol altına alınamayan hastalarda günde 2.5 mg'lık bir başlangıç dozu ile tedaviye eklenebilir. Genel etkinlik doz aralığı 5-20 mg'dır.
Endikasyonları: Esansiyel ve renovasküler hipertansiyonda endikedir. Tek başına veya diğer antihipertansiflerle beraber kullanılabilir. Ayrıca dijital ve/veya diüretiklerle kontrol altına alınamamış konjestif kalp yetmezliği tedavisinde de endikedir.
Kontrendikasyonları: Lisinoprile aşırı duyarlılığı bulunan hastalarda ve geçmişinde ADE inhibitörü kullanımından dolayı anjiyonörotik ödem öyküsü olan hastalarda kontrendikedir.
Uyarılar: Komplike olmayan hipertansif hastalarda nadiren semptomatik hipotansiyon görülür. Lisinopril alan hastalarda semptomatik hipotansiyon daha çok hacim azalması olan (diüretik tedavisi, diyette tuz kısıtlaması, diyaliz, diyare ve kusma gibi) hastalarda meydana gelmektedir. Renal yetmezliği olsun veya olmasın konjestif kalp yetmezliği hastalarında, semptomatik hipotansiyon gözlenmiştir. Bu tür hastalarda lisinopril tedavisi kontrol altında başlatılmalı ve hastalar lisinopril ve/veya diüretik dozu ayarlanana dek yakından izlenmelidir. Aynı durum aşırı kan basıncı düşüşünün miyokard enfarktüsüne veya serebrovasküler zararlara yol açabileceği, iskemik kalp veya serebrovasküler hastalığı olanlar için de geçerlidir. Konjestif kalp yetmezliği olan hastalarda ADE inhibitörleriyle tedavinin başlatılmasının ardından oluşan hipotansiyon, renal fonksiyonların daha fazla bozulmasına neden olabilir. Genellikle tersiner olan bu durumlarda, akut renal yetmezlik bildirilmiştir. Bilateral renal arter stenozu veya tek bir böbrekte arter stenozu olup, ADE inhibitörleriyle tedavi edilen bazı hastalarda, tedavinin bırakılmasıyla kan üresi ve serum kreatinini geri dönüşlü olarak yükselmiştir. Diüretiğin ve/veya lisinoprilin dozunun azaltılması veya kesilmesi gerekebilir. Lisinopril de dahil ADE inhibitörleriyle tedavi edilen hastalarda nadiren yüz, ekstremiteler, dudaklar, dil, glottis ve/veya larinkste anjiyonörotik ödem bildirilmiştir. Bu durumda lisinopril hemen kesilmeli ve semptomlar tamamen kayboluncaya kadar izlenmelidir. Laringeal ödem ile seyreden anjiyonörotik ödem fetal olabilir. Larinks, dil ve glottisin ödemi halinde solunum yolu obstrüksiyonu meydana geldiğinde adrenalin 1/1000'lik çözeltisinden 0.3-0.5 ml uygulamak uygun bir tedavidir. Lisinopril kullanımıyla beraber görülen öksürük, karakteristik olarak artmayan, sürekliliği olan ve tedavinin kesilmesiyle ortadan kalkan tiptedir. Majör cerrahi operasyona giren veya anestezi için hipotansiyona neden olan ajanlar alan hastalarda, lisinopril kompanzatuvar renin salınımına sekonder olarak, anjiyotensin II oluşumunu durdurabilir. Hipotansiyon oluşursa ve mekanizmayla oluştuğuna karar verilirse, bu durum hacim artırımıyla düzeltilebilir. Gebelikte lisinopril ile yapılmış uygun ve iyi kontrollü çalışmalar yoktur. Ancak, ADE inhibitörlerinin gebelik sırasında fötal ve neonatal morbidite ve mortaliteye neden olabileceğini gösteren veriler vardır. Zorunlu olmadıkça lisinoprilin gebelikte kullanılması önerilmez. Kullanılacaksa, fetusa muhtemel riskleri göz önüne alınmalıdır. İlk trimester dışında lisinoprilin fötusu istenmeyen şekilde etkileyip etkilemeyeceği kesin olarak bilinmemektedir. Gebeliğin ileri dönemlerinde lisinopril kullanıldığında fötal hipotansiyon, renal yetmezlik ve oligohidramniyoz oluştuğu bildirilmiştir. Muhtemelen renal fonksiyonlarda bir azalma olduğunu gösteren maternal oligohidramniyöz, uzuv kısalmaları ve kraniofasial deformasyonlar ile sonuçlanabilir. Oligohidramniyoz gözlenirse, anne için hayat kurtarıcı olarak düşünülmemesi halinde lisinopril kullanımına son verilmelidir. İnsan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Emziren anneye ancak gerekli görüldüğünde dikkatle verilmelidir. Çocuklarda güvenilirliği ve etkinliği bilinmemektedir.
Yan Etkileri: Klinik çalışmalarda görülen yan etkileri çoğunlukla geçici ve hafiftir. En sık görülen yan etkiler uyku hali, baş ağrısı ve diyare, yorgunluk, öksürük, mide bulantısıdır. Daha az sıklıkla ortostatik etkiler, lekeler ve asteni görülebilir. Nadiren yüz, ekstremiteler, dudaklar, dil, glottis ve/veya larinkste anjiyonörotik ödem bildirilmiştir. Kontrollü çalışmalarda ve ilacın kullanımından sonra bildirilen yan etkiler ise şunlardır: Yüksek riskli hastalarda, muhtemelen eksesif hipotansiyonu takiben, miyokard enfarktüsü veya serebrovasküler zararlar, palpitasyon, taşikardi, abdominal ağrı, ağız kuruması , hepatit, sarılık, mood değişiklikleri, mental konfüzyon, ürtiker, diyaforez, üremi, oligüri/anüri, renal fonksiyon bozukluğu, akut renal yetmezlik, impotens, ateş, vaskülit, miyalji, artralji/artrit, pozitif anti nükleer antikorlar, yüksek eritrosit sedimentasyon hızı, eozinofili, lökositoz, lekeler, fotosensitivite ve diğer dermatolojik problemler meydana gelebilir.
İlaç Etkileşimleri: Diüretiklerle tedavi edilmekte olanlarda ve özellikle diüretik tedavisine yeni başlamış hastalarda lisinopril verilmesi durumunda kan basıncında aşırı düşüş görülebilir. Tedaviye başlarken diüretikler kesilirse semptomatik hipotansiyon olasılığı minimalize edilebilir. Lisinopril eğer bir Beta-bloker yerine kullanılacaksa, kullanılmakta olan Beta-bloker, lisinopril ile tedaviye başladıktan sonra kademeler halinde dozu azaltılarak kesilmelidir. İndometazin, beraber kullanıldığında lisinoprilin antihipertansif etkisini azaltabilir. Lisinopril lityum tuzlarının eliminasyonunu azaltabilir. Lityum tuzları uygulanıyorsa, lityum düzeyleri dikkatlice izlenmelidir.
|