Johnson&Johnson
Etken Madde(ler):
Rabeprazol sodyum 20 mg
Piyasa Şekilleri:
Kullanım Şekli:
Erişkin, yaşlılar: Aktif duodenal ülser ve aktif benign gastrik ülserde öerilen doz günde 1 kez sabahları alınmak üzere 20 mg'dır. Aktif duodenal ülserde 4 haftalık tedavi yeterli olabilir. Ancak az sayıda hastada 2. bir 4 haftalık tedavi gerekebilir. Akut benign gastrik ülseri olan hastaların çoğu 6 haftada iyileşir. Yine az sayıda hastada 2. bir 6 haftalık tedavi gerekebilir. Eroziv yada ülseratif gastro özofajiyal reflüde önerilen doz 4-8 hafta günde 1 kez 20 mg'dır. Pariet tabletler sabahları birşey yenilmeden alınmalıdır. Tabletler bütün halinde yutulmalıdır.
Endikasyonları:
Rabeprazol antikolinerjik yada H2 reseptörü antagonisti özellikler göstermeyen ancak H+/K+-ATPaz enziminin (asit yada proton pompası) spesifik inhibisyonu yoluyla mide asidi salgısını baskılayan salgıyı azaltıcı bileşikler sınıfından sübstitüye benzimidazollere ait bir moleküldür. Etkisi doza bağımlı olup hem bazal hem de stimulus tipinden bağımsız olarak uyarılmış asit sekresyonunun inhibisyonuna yolaçar. Aktif duodenal ülser, aktif benign mide ülseri ve semptomatik eroziv yada ülseratif gastroözofajiyal reflü hastalığında endikedir.
Kontrendikasyonları:
Rabeprazol sodyum sübstitüte benzimidazoller yada formülasyondaki herhangi bir bileşene karşı aşırı duyarlılığı bilinen hastalarda, gebelik ve emzirme döneminde kontrendikedir.
Uyarılar:
Rabeprazol sodyum tedavisine semptomatik yanıt alınması, gastrik yada özofajiyal malignite yokluğunu göstermez. Bu nedenle tedaviye başlamadan önce malignite ihtimali gözardı edilmemelidir. Tabletler çiğnenmemeli bütün olarak yutulmalıdır. Çocuklarda kullanılması yeterli deneyim olmaması nedeniyle önerilmemektedir. Şiddetli karaciğer disfonksiyonu olan hastaların tedavisinde kullanımına ilişkin klinik veriler bulunmaması nedeniyle bu tür hastalarda dikkatli olunmalıdır. Halen, rabeprazol ve antibiyotiklerin kombinasyonu ile H.Pylori eradikasyonu konusunda değerlendirilmiş klinik çalışma verileri bulunmamaktadır. Bu nedenle duodenal yada mide ülser ile başvuran hastalarda H.Pylori testleri düşünülmeli ve eğer pozitij ise, onaylanmış bir eradikasyon rejimi ile tedavi edilmelidir. Somnolans nedeniyle dikkati canlı tutma yetisinde azalma görülürse araba ve makinaları kullanmaktan kaçınılması önerilir.
Yan Etkileri:
En sık rastlanan advers etkiler (>=%5) baş ağrısı, diyare ve bulantı olmuştur. Diğer advers etkiler (<%5->=%2) rinit, karın ağrısı, asteni, flatulans, faranjit, kusma, spesifiye edilmemiş ağrılar, sersemlik, grip benzeri sendrom, enfeksiyon, öksürük, kabızlık ve uykusuzluktur. Daha az rastlanan advers etkiler (=<%1) döküntü, miyalji, göğüs ağrısı, ağız kuruluğu , dispepsi, sinirlilik, somnolans, bronşit, sinüzit, titreme, geğirme, bacakta kramplar, üriner sistem infeksiyonu, artralji ve ateştir. İzole olgular halinde anoreksi, gastrit, kilo alma, depresyon, pruritus, görme yada tad duyusu bozuklukları, stomatit, terleme ve lökositoz gözlenmiştir. Ancak yalnızca baş ağrısı, diyare, abdominal ağrı, asteni, flatulans, döküntüler ve ağız kuruluğu ilaca bağlı idi.
İlaç Etkileşimleri:
Rabeprazol, proton pompa inhibitörü sınıfındaki bileşiklerin diğer üyeleri gibi, sitokrom P450 hepatik ilaç metabolizma sistemi yoluyla metabolize olur. Absorbsiyonları pH'ya bağımlı bileşiklerle bir etkileşme olabileceği için, bu tür etkileşme potansiyeli araştırılmıştır. Normal kişilerde birlikte rabeprazol uygulaması, ketakonazol düzeylerinde %33'lük azalma, taban digoksin düzeylerinde ise %22 düzeyinde artışla sonuçlanır. Bu nedenle bu tür ilaçlar ile birlikte alındığında doz ayarlaması gerekebilir. İzole olgularda karaciğer enzimlerinde artış gözlenmiştir. |