e dönüşümünü etkileyip etkilemediği belirlenmemiştir. Herhangi bir pre-malign miyeloid hastalıkta kullanılırken dikkatli olunmalıdır. Non-spesifik özellikteki bazı tümörlerde nadiren G-CSF reseptörü bulunabildiğinden, rHuG-CSF tedavisinde sırasında, beklenmeyen şekilde tümörün tekrar büyümesine dikkat edilmelidir. Sitotoksik kemoterapiden ciddi lökositoza bağlı olası riskler nedeniyle, lenograstim tedavisi sırasında düzenli aralıklarla lökosit sayımı yapılmalıdır. Beklenen düşmeden sonra lökosit sayısı 50x109/l'nin üstüne çıkarsa, tedavi derhal kesilmelidir. Periferik kan progenitör hücrelerinin mobilizasyonu sırasında lökosit sayısı 70x109/l'nin üstüne çıkarsa tedavi kesilmelidir. Akciğer fonksiyonlarının kötüleşmesi ve pulmoner infiltrasyonun radyolojik bulgularıyla birlikte öksürük, ateş ve dispne gibi akciğer belirtilerinin ortaya çıkması, erişkinlerde respiratuvar distres sendromunun (ARDS) ön belirtileri olabilir. Bu durumda, tedavi kesilerek uygun tedaviye geçilmelidir. Akut ve kronik greft-versus-host hastalığının insidansını ve şiddetini nasıl etkilediği tam olarak bilinmemektedir. Yoğun kemoterapi alanında lenograstimin güvenilirliği ve etkinliği henüz saptanmamıştır. Lenograstim, kemoterapi kürleri arasındaki sürenin belirlenen limitlerin altına indirilmesi ve/veya kemoterapi dozlarının yükseltilmesi amacıyla kullanılmamalıdır. Yapılan bir faz II kemoterapi çalışmasında, nonmiyeloid toksisiteler sınırlayıcı faktör olmuştur. Aynı popülasyonlardaki hastalarda yapılan çalışmalarda, lenograstimin kemoterapi sonrasında kullanılmasının, tek başına kullanılmasına oranla, yine aynı laboratuvarda değerlendirilen periferik kan progenitör hücre (PBPC) mobilizasyonunu daha fazla artırdığı görülmüştür. Bununla birlikte, iki mobilizasyon yöntemi arasında seçim yapılırken, genel tedavi hedefleri her hasta için özel olarak değerlendirilmelidir. Daha önce yoğun miyelosupresif tedavi ve/veya radyoterapi uygulanmış olan hastalarda, periferik kan progenitör hücre mobilizasyonu kabul edilebilir minimum düzeye ulaşmayabilir ve bu nedenle kan hücreleri istenilen düzeye çıkamayabilir. Periferik kan progenitör hücre transplantasyon programı, hastanın tedavisinin erken dönemlerinde planlanmalı ve yüksek doz kemoterapi uygulanmadan önce mobilize olmuş periferik kan progenitör hücre sayısına ö |